
ay bak içim doldu taştı yazmayı yazmayı.kelimenin tam manasıyla sürünüyorum.keşke sıksaymışım dişimi de 17 sene evvel sürüne mürüne bitirseymişim şu okulu.hiç değilse evladü iyalim de benimle birlikte perişan olmazdı)):zavallı oğlumun ''anne tatlı istiyoruuum'' diye bi yanaşması var yanıma .. içler acısı ...eğer karpuz sezonu açılmamış olsaydı halimizi düşünemiyorum.sokakta yanınızdan üst kısmı kırmızı alt tarafı yaşil bi mahluk geçerse şaşırmayın.bizim taifedendir)):
neyseki önümde şöyle böyle 15 adet sınav kaldı.an itibarıyle final sınavlarının sadece birinden berbat)) sonuç bekliyorum ama çevirdiğim 30 küsür sayfalık bir osmanlıca tiyatro eseri sayesinde geçebileceğim ondan.hergün en az çifter hatta Allah sizi inandırsın üçer dörder dersten sınava giriyorum.akıllara zarar bu durum karşısında hardiskimin hala çökmemiş olması bir mucize.ama kimi zaman adımı hatırlayamaz hale geldiğimi de itiraf etmeliyim)):
sınava ne kadar hazırlanmış olursam olayım o sınıfa girip o sıraya oturup o sınav kağıdını beklemek dişçi koltuğuna oturmaktan beter bir duygu.türlü okuyup üflemelerden sonra çevirip baktığım sınav kağıdı ilk anda bana o kadar yabancı ki..sonra sonra aşinalık oluşunca da ayrılmak istemiyoruz birbirimizden)):bugün osmanlıcada bi kaptırmışım ki hoca süreniz bitti dediginde arkama dönüp baktım koca anfide bi ben kalmışım ,resmen ürktüm ıssızlıktan )):

neyse iki sütlü bi sade olayına girmeden evvel bir ricam olacak,hani çelenk göndermek isteyenlerin thy hesabına bağışta bulunmaları olayı var yaa kendime uyarladım.şöyle ki;
yorum yazmak isteyenlerin hiç değilse bi kap çorba eşliğinde bizim sokağın başına kadar gelmeleri rica olunur))))):
hıh bak çantaları unuttum.arşivdenler efenim arşivden....biri almanyadan bir arkadaşın kızkardeşine hediye oldu ötekisi sevgili özgenin fotograf makinesine kılıf oldu...