bugün konu benim:)şu yaşımda başıma açtığım işlerin bir numune-i timsalini paylaşayım istiyorum...biliyorsunuz mezun olabilmek için iki dersim kaldı...biri bu dönem,diğeri de ikinci dönem dersleri...ikisi de pedagojik formasyon dersi,ikisi de son derece sinir bozucu,gıcık , gereksiz dersler...daha pisi ikisi de aynı hocanın dersleri...daha daha en pisi bir tanesi, pdr öğrencilerinin okul müdürü olma gibi bir şanslarının bulunmamasına rağmen almak zorunda oldukları bir ders...ben de aralarında zavallı bir numune:))bu eğitim sistemiyle değil prof., ordinaryus olsan ne yazar anlamış değilim...gereksiz bir yığın formalite daha öğrenciyken belini büküyor insanların...
hıı!!!neden mi bunları yazıyorum,pazartesi günü bu iğnenç ötesi dersten vize sınavım var da ondan:)
neyse ki hayatta böyle güzellikler de var:))kırtasiyelere gidiyorsun ders notlarının fotokopisini çektirirken yanısıra geçmiş yıllarda sorulan soruların da örneklerinin fotokopisini alıyorsun.hoç hep aynı sorular çıkmıyor tabii, ama her hocanın fix soruları da olmuyor da değil:)
bu arkadaşta nasıl yanmışsa artık:)))
ba ba ba baaa konulara bak ,çay demle,nescafe yap, olmadı bitki çay demle otur iç karşısında.(benim gibi:)
bu başlıklara bakınca benim de içim yanmıyor değil aslında.gerçekten öyle sıkılmışım ki kafamı alıp duvarlara vurasım filan geliyor.
ne işim olur benim okulla ,öğretmenlikle ,eğitim yöneticiliğiyle ya huuu...ben oturayım,, keseyim... dikeyim... öreyim...höyffffffffff!!!
yürü leyya cin işkencesine devam:((