12 Kasım 2011 Cumartesi

cin işkencesi (bir elli alırsam öpüp koklayıp yatagımın başucuna asacağım:)



bugün konu benim:)şu yaşımda başıma açtığım işlerin bir numune-i timsalini paylaşayım istiyorum...biliyorsunuz  mezun olabilmek için iki dersim kaldı...biri bu dönem,diğeri de ikinci dönem dersleri...ikisi de pedagojik formasyon dersi,ikisi de son derece sinir bozucu,gıcık , gereksiz dersler...daha pisi ikisi de aynı hocanın dersleri...daha daha en pisi bir tanesi, pdr öğrencilerinin okul müdürü olma gibi bir şanslarının bulunmamasına rağmen almak zorunda oldukları bir ders...ben de aralarında zavallı bir numune:))bu eğitim sistemiyle değil prof., ordinaryus olsan ne yazar anlamış değilim...gereksiz bir yığın formalite daha öğrenciyken belini büküyor insanların...

hıı!!!neden mi bunları yazıyorum,pazartesi günü bu iğnenç ötesi dersten vize sınavım var da ondan:)


neyse ki hayatta böyle güzellikler de var:))kırtasiyelere gidiyorsun ders notlarının fotokopisini çektirirken yanısıra geçmiş yıllarda sorulan soruların da örneklerinin fotokopisini alıyorsun.hoç hep aynı sorular çıkmıyor tabii, ama her hocanın fix soruları da olmuyor da değil:)

bu arkadaşta nasıl yanmışsa artık:)))

ba ba ba baaa konulara bak ,çay demle,nescafe yap, olmadı bitki çay demle otur iç karşısında.(benim gibi:)


 bu başlıklara bakınca benim de içim yanmıyor değil aslında.gerçekten öyle sıkılmışım ki kafamı alıp duvarlara vurasım filan geliyor.


ne işim olur benim okulla ,öğretmenlikle ,eğitim yöneticiliğiyle ya huuu...ben oturayım,, keseyim... dikeyim... öreyim...höyffffffffff!!!
yürü leyya cin işkencesine devam:((

11 Kasım 2011 Cuma

marilyn& james messenger çanta ve leyyabags etsy'de


upsss!hayli zaman olmuş yazmayalı...araya bayram girdi malumunuz, kurban bayramı meşakkatli bir bayram.hele bu bayram benim için daha bir meşakkatli oldu.nedenini ne ben söyleyeyim, ne siz sorun.
geçmiş bayramınızı tebrik ederek konuya noktayı koyuyorum...


marilyn&james messenger çanta tamamlanalı aslında epeyce zaman oldu.böyle toptan çalışınca onları resimlemek çok zor geliyor.nihayet dün akşam bu böyle olmaz deyip aldım makinemi elime,daha sırada yayınlanmayı bekleyen epeyce çanta var , şimdiden söyleyeyim:)



ebatlar oldukça geniş yine.tam olarak ölçmedim ama yükseklik yaklaşık 40 cm genişlik yaklaşık 43 cm civarında.sapı ayarlanabilir yine.

gövdesini su geçirmez füme renkli kumaşla çalıştım.kapak kısmında ise ithal kumaş ve keçe kullandım.kapağın arka kısımı da siyah keçeyle kaplandı.oldu bittiiii:)


bu arada bayramda  üşenmedim gittim etsye de bulaştım:)sağolsun sevgili nedret ablanın ,sesiberin ve
 feltdesignin destekleriyle gaayet kolay oldu herşey.buradan kendilerine iyi niyetli yardımları için bir kez daha teşekkür ediyorum.artık etsyde bir kapımız daha oldu:)darısı yurtdışına açılmak isteyen düğer tüm üretken bayanların başına diyorum.

size güzel bir cuma günü dileyip gidiyorum...

4 Kasım 2011 Cuma

guru günü:)


geçtiğimiz günlerde bir sabah guruyu bu halde bulduk...nerede, nasıl kendisini bu hale getirmiş bilemedik.giderek azalıyor ama hala tam olarak temizlenmiş değil bu kızıllık.


maskaralığı da üzerindeydi o gün.sabahın sekizinde çocuklarla tepişip durdu basamaklarda,bir kaç kez yuvarlandı düştü tabii:)


flaşlı gözler...burun her daim çizik...



şımarık..


yakalarsam ......!!!! bakışı:)

3 Kasım 2011 Perşembe

kışlık messenger çantalar


nihayet kışlık çantalarımı resimlemeye başladım birer ikişer...nasıl zor geliyor anlatamam.keseyim,doğrayayım,dikeyim hiiiç dert değil ama bu resimleme ve yükleme olayları zorlu işler...onları da sizlerin güzel yorumlarınızdan aldığım gazla hallediveriyorum işte:)


kışlık modellerin kimilerini su geçirmez kumaşlarla,kimilerini keçelerle kimilerini de sıkı dokuma kışlık kumaşlarla çalıştım...haa kanvaslar ve sun'i deriler de var arada...gördüğünüz çanta keçeyle çalışıldı.kışın kasavetini kırmak adına yaz temalı kumaşla kombine ettim:)


ebatlar oldukça geniş.değil bir, iki laptopu bile rahatlıkla taşıyacak hacme sahip oldu...



askı herzamanki gibi ayarlanabilir metal aparatlar sayesinde...


bu da yüz üstü uyurken:)


bu çantada da, parisli güzel bir kadını siyah kanvas kumaşla çerçeveledim.çanta gövdesi de kışlık kanvas kumaşla  oluşturuldu.ebatlar yine oldukça geniş.bir adet çift bölmeli iç cebe sahip...falan fişmekan işte:)


eveeet...yeni yeni çantalarla görüşmek üzere...

1 Kasım 2011 Salı

vaye butikten kareler...


bu etek var ya bu etek,süpersonik güzel bir etekti...böyyle şifooon,böyle uçuş uçuşş,böyle renkleri kombin sıkıntısı çektirmeyecek tarzda ,yazı temalı...gel gör ki hiç güzel resimleyememişim...bi defa resimdeki hali büyük ihtimal eteğin arka kısmı:)öyle tahmin ediyorum ki onun da, aşağıdaki modellerde olduğu gibi belindeki geniş şifon kemer ön kısımda kocaman bir fiyonkla bağlanmıştı...nasıl beğenmişsem nevrim dönmüş olmalı:)höff yaaa!!!


vakit kısıtlı,etekler albenili gelince bluz ve hırkalara vakit ayıramadım.eteklerin kumaş ve model seçimleri sevgili şule hanıma ait.


etekteki tütü olayına özellikle dikkat çekmek isterim.



upsss!!!bu yılan derisi desenli şifon etekler de tasarım harikasıydı...bel kısmına doğru değişik bir pile olayı vardı.bilemiyorum resimlerde ne derece belirgin ama bahsettiğim pileler eteğe çok hoş bir hava katmıştı...


bu da aynı eteğin pembe versiyonu.


zevkle giyinilebilecek bir etek daha...bu mesela bana uyar bak:)


yine yılan derisi bu kez siyahla kombin edilmiş.benim için biraz iddialı .bu tarz giyinen bayanlara anca özentiyle bakabiliyorum:)


bu da pek hoşuma gitti.hem şifon hem de tüy desenli ya,sanki iki kere daha uçuş uçuş bi havası var.işte bu şifon kemerden tepedeki etekte de var olmalı...

tepedeki etek dedim yaa ,benim o eteği giyinebilmem için en fazla 60 kg olmam lazım.ama bende fazladan 7 kilo daha var.söz verdim kendime , yarın sabahtan itibaren sabah yürüyüşlerine çıkıyorum.bir saat! hooop çamlıcaya çııık, in...ahdime vafa gösterebilirsem en fazla bir ay sonra o eteğe kavuşabilirim.(nooğğğlur  caymayım bu sefer:))




bu eteğe laf etmek beni aşar sanki...bir kaç resim aşağıdaki ince topukları giyinebilen babayiğitler yorumlasınlar bunu:)


işte buu!!!kendimi kasmadan giyinebileceğim topuklu bir pabuç...tepedeki eteğin altına uyar mı kombinciler,  huuuu!!!

aahhh ahhh!!!gençliğimde olacaktı ki bu pabuçlar...benim gençliğimde dr marteensler vardı mesela ,ama şimdikiler gibi değil aa! bildiğin iki katlı bina yüksekliğinde handeyse:)çok eskittim ben onlardan.tabii üniversite yıllarımda,lise sona kadar babamın aldığı adidaslar nikelar diadoralarla geçip gitti gençliğim.işte bugün ince topuk giyinemiyorsam müsebbibi onlardır.tüü size adidas,nike,diadora...anneler babalar almayın kızçelerinize onları...(sosyal sorumluluk mesajı:)


işte budur!!! bu tiplere hep çok özenmişimdir.ama yukarida bahsettiğim yanlış yaşanmışlıklar nedeniyle tatbik noktasında hiç cesaret bulamadım kendimde .acaba birgün ben de  o topukların üzerinde dimdik,mağrur,alımla çalımla durabilecek miyim Allahım???
(-cix!!!
-kapa ağzını içses!!!)



bak bunlar da fena değil.en azından üstünden düşersem bi yerimi kırarım endişesi taşımam.


ama bunlar var yaaa bunlarrr... tastamam benlik işte...hele ortadaki, hele ortadaki...

gelişmeleri daha yakından takip etmek ya da şule hanımla iletişime geçmek isterseniz vaye butik facebook sayfasına buyrun.

ben de gidip gardrobuma kapanıyor ve yarınki yürüyüp için motivasyon meditasyonu yapıyorum:)))
görüşmek üzere...