sevgili
sesiberden aldığım keçe çiçek ve yapraklara kıydım nihayet.kıydım da ne oldu! neredeyse dakkasında uçup gidiverdi:)daha oraya buraya asmamış,boy boy fotolarını çekmemiş ve gözüm doyuncaya kadar peşimde dolaştırmamıştım bile...çantalarımdan ayrılırken sevinç arası bir burukluk yaşıyorum biliyor musunuz...sahipleri veda sahnelerine pek şahit olmadıklarından,bu durumdan bi-haberler ama bu kez öyle olmadı işte...sevgili
tuba bi anda leyyaaa ben bunu alırım!!! deyince şaşkalozlaştım..zincirinden çektiğim gibi baaane baane!!! hayır vermem!!!moduna girmeye ramak kala durabildim.şurda neredeyse iki yıldır tanışıyoruz ama kızcağızı ilk defa evimde ağırlıyorum, bu kadın bildigin tırlakmış der ve daha da bize gelmez diye sakladım cırnaklarımı:) o sırada tuba başka bir çantayı daha koleksiyonuna katınca amaaaan dedim bırak dağılsın artık :)ikinci çantayı da sizler henüz görmediniz,o da başka bir postun konusu olsun.
İşte bu güzellik artık sevgili
Tuba'nın kollarında ,Ankara sokaklarında salınıp gezecek...(yavrum teyzeni de ziyaret et diyeceğim geliyor.bildiğin adam yerine koymuşum ben bu çantayı :)bu arada tuba ciddi bir leyya bags koleksiyoneri,hatta ilk üçte diyebilirim.sanırım sayısı on'u buldu değil mi tuba?
işte böyle, sesinin çiçekleri ve yapraklarıyla süslenen,tubanın konu mankenliği ve beğenisiyle anlam kazanan bir leyya çantası daha tasarlandı, oluşturuldu ve sahibesiyle bir olup gidiverdi...ben de gidip yaprak dökümünün annesi gibi başımı sıktırıp ah-u vah edeyim .taa ki benzer bir siyah kadife clutch dikinceye kadar:)(nasıl ama iki acı arasında plan proje yapmaktan da geri durmuyorum) :))
ayhh bunları da ekleyeyim kusur kalmasınlar:)
ah tabi yaaa 24 kasım!!!cümle öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun.