yarıyıl tatili ve yoğun siparişler beni bloguma zaman ayırma noktasında zorluyor itiraf etmeliyim.sanırım gözümde de it dirseği çıkıyor. artık yorgunluktan mı gerginlikten mi bilinmez...tatil demek gerginlik demek bir ölçüde.iki lafın başı ''höfff!okul temizlikmiş''deyip duruyorum:)
dün gerginliğimizden azıcık sıyrılalım düşüncesiyle atladık boğaza doğru gittik...azıcık sahilde yürüdük,paraya kıyıp!!!bir milyonluk dürbünün karnına bozuklukları saydırdık, boğazı ,denizi ve Avrupa yakasını daha bir yakından izledik ikişer üçer dakka:)ardından Kuzguncuğa geçtik.eski evlerden yana zengin sokakları arşınladık,kedilerle oynayıp cumbaları mesken edinmiş kuşları seyrettik...tam da makinenin büyük objektifini çıkartıp küçüğünü takacak zamanı bulmuşum...adamın tekini öööyle kolum kadar bir objektifle görünce accip ezik hissettim.benimkine bakıp 'senin saltanatın buraya kadarmış Abdurrahman Çelebi 'dedim:))
ardından yine ara sokaktan ilerlerken bir de ne göreyim!!!uzuuun yıllardır adını hep duydugum ancak bir türlü keşfini yapamadığım mekan karşımda...şu kuzguncuktaki meşhur yamalı bohça kursu.duymuşsunuzdur siz de hani eski bir ahşap konakta faaliyet gösteren,bu işe gönül vemiş inanlar tarafından kurulmuş olan o kursu...tabii otomatik pilota bağladım görür görmez,çocukları ,siz sokağı gezin keşfedin deyip saldım çayıra, ben de girdim konağa...yarım saat kadar kalabildim içerde,zamanım bol olsaydı, o hooo!!hoşuma giden bir kaç kumaştan biraz biraz aldım çıktım...ilk fırsatta yine gidip sizin için fotograflayacağım içerisini ,öyle anlaştık...
bugün de capitole gitmek niyetiyle uyandık, ama gelin kız ata binmiş ya nasip!!!yok o değildi ...neye niyet neye kısmetti...herneyse işte aldık nevalemizi yönümüzü babamızın şantiyesine çevirdik...demiş miydim, inşaat mühendisi benim eş.konteynerda lahmacun yedik!!!ibrahim tatlıses gibi:)sonra allem kallem oğlanı babasına satıp döndük.ortam sakin olunca hemen atölyeme çıkıp bir kaç çantayı tamamladım alelacele.ayhh bu ne yaa bildiğin günlüğe döndü burası!!!onca yazdım silemem şimdi,siz bakmayın bana:)
şimdi çantalara bağlıyorum hemen;gödükleriniz İskeçe'de yaşayan sevgili Dilara için dikildiler.cumartesiydi sanırsam kendisi Türkiye'ye gelmişti minik bir buluşma gerçekleştirdik ve teslim ettim kendisine çantalarını.
bu kumaşı çok seviyorum,onunla etsy için de bir kaç model dikmeyi planlıyorum vakit bulabilirsem şayet..
hah işte bunlar da bugün ne giysem kombinlerim:))itiraf edin böyle düşünmemiştiniz değil mi.çantaların boyutları daha iyi anlaşılsın düşüncesiyle ekledim bunları, yoksaa yenilir yutulur şeyler değiller farkındayım:))
buyrun önceki resimde bahsigeçen termal terliklerim de buradalar:)