metal saplı el çantaları (opsiyonel saplı)

merhaba,
iyi gidiyorum bugünlerde sanki.kendimden kendime nazar değdireceğimden korka korka yazdım bu girişi.pü pü pü:)çünkü ne zaman böyle bir fikre kapılsam araya haftalar giriyor ,ben bloguma giremiyorum...

bugün farklı bir serimiz var görüldüğü üzere.hem metal saplı hem de dilenirse omuzda ya da çapraz asarak kullanılabilecek bir seri oldu.gördükleriniz (lacivert puantiyeli hariç ve kırmızı puantiyeli eksik) ilk denemelerdi.sonuç gayet tatmin edici oldu benim açımdan.en azından yıllar evvel alıp ıvır zıvır arasında harcanan metal saplar denenmiş oldular hatta tekrar gidilip  yenileri alındı...uvv daha kullanmaya fırsat bulamadığım neler var neler ,çoğunu ben bile unuttum.ara sıra birşeyler araken karşıma çıkıveriyorlar da hatırlıyorum.hangar lazım bana ,tüm malzemelerimin gözümün önünde olacağı uzuuun masalar ve raflar bir de.

kocaman ve sevimli çantalar oldular...papağanlı kumaşımı da ayrıca çok sevdiğimi belirtmek isterim.

yalnız kumaşı enine katlayıp kestigim için arka yüzdekiler ters durdular.bir tecrübe daha!neymiş;kumaşlar boyuna katlanıp kesileceklermiş!beni öteden beri izleyenler bilecekler,teknik anlamda herhangi bir altyapım yok...herşeyi deneye yanıla öğreniyorum .kimi zaman sıkıntılı sonuçlar doğursa da kesinlikle daha öğretici oluyor...

şükürler olsun artık fermuar hadisesi benim için kabus olmaktan çıktı...darısı hala bu kabusla cebelleşenlerin üzerine olsun:)

bu kumaşı görür görmez tereddütsüz aldım ve bu çantayı ben bizzat kendim kullanıyorum şu günlerde.test sürüşünde sapı biraz uzun yaptıgımı anladım ve kısalttım bunun dışında hiç bir sıkıntı yaşamadım kendisiyle...

biraz deniz biraz uykuuuu...bodrum bodrummm.bu çanta bana pis şeyler hatırlattı şu anda...arabam 5 günlüğüne tatile gitmiş olmasına rağmen ben hala aynı deri koltuklar üzerinde perişan bir halde ter döküp pişiyorum...ne bahtsızlık!!!bu sıcaklarda hergün kargoya, kumaşçılara ,oraya buraya koşuştururken arabasız kalmak mı,deri koltuklar üzerinde pişmek mi daha kötü sizce...bence her ikisi .bu arada niyeti olanlar varsa sakın ha sakın deri koltuk almasınlar evlerine. kışın dondurup yazın pişiriyor insanı.biz normal şartlarda yaz mevsimini köyümüzde geçirdigimiz için ben sadece kışları şöyle ilk oturuş anında şoklayan soğuğundan muzdariptim ama bu yıl burada kalınca sıcaklarda pişirdigini de tecrübe etmiş bulunuyorum.nasıl desem, 10 dakikadan sonra eriyip koltukla bütünleşiyormuşsunuz hissi veriyor.aman diyeyim!

ne çok konuştum bugün.kesin bunalımdayım:)

lacivet puantiyeli kumaş su geçirmeyen bir yapıya sahip.

zülü ve zülü..

şimdilik budur.sonraki postta yine aynı serinin iki farklı çantasıyla geri  dönmek üzere sizi selamlayıp gidiyorum...

bodrumm bodrummm...dınınımmmm....hay bin kunduz!!!