audrey&james clutch

 mini bir tatilin ardından merhabalar...tatil deyince bizde genellikle tek alternatif vardır.o da köyümüz...4 günlük bayram tatili için ben safranbolu, eşim köy diye tutturduk..vur, tut  sarıyer ,kilyos civarlarında günübirlik bir gezi ardından köy yolları düştü bahtımıza:)sarıyere kadar gitmişken meşhur sarıyer börekçisine uğramadan olmazdı.bir kutu börek alan eşim uzun yıllardır uğramadığımız kilyos'ta piknik önerdi.tmm dedik...gittik gittik gittik...kilyosa vardık...görmeyeli pek değişmiş kilyos.heryan betonlaşmış...o kadar ki denize nazır piknik yapacak bi yer bulamadık.piknik alanları da tıpkı bizim köyümüzdeki gibi kendin pişir kendin ye filan tarzında yerler.hiç işim olmaz dedim o hırsla:)arkadan sürekli acıktım diye mızıklayan oğlumun da verdiği coşkuyla bizi köy paklar deyip korkunç trafiğin çilesini çeke çeke köyümüze vardık en nihayet..açlıktan bitap halde  hemencik demlediğimiz sıcacık çayımızla ,soğumuş böreklerimizi kemirip oturduk yerimize:)yanısıra yol üzerinden aldığımız nohut mayalı ekmeğimiz ve muhtelif kahvaltılıklar eşlik etti börek çay ikilisine...nene gerek senin safranbolu be kadın dedim kendime...safranbolu demesem , adamım da vicdan yapıp safranbolu yok, ama yerine sarıyer ve kilyos verelim demezdi...o öyle demeyince biz de sabahın kör vaktinde yollara revan olup ,avrupa yakası trafiğinin keşmekeşine dahil olmazdık...kilyos hayallerimizde  bakir bir yer olarak yaşamaya devam ederdi...köye varmak saatler almaz,böreğimiz soğumaz,lastik gibi olmaz,biz meşhur sarıyer böreğinden soğumazdık...arabada açlıktan birbirimizi yemez,aile saadetimizi sekteye uğratmazdık...filan ...fişmekan...hem safranbolu yüzünden hepppp:)))

pop art temalar bu yıl da çok gözde...ben de böyle bir yorum getirdim kendimce işte...ayrıntılar pasaj ve emeksensinde..